made with in Assos

Arjantin Büyükelçisi mi arıyor?

Tarihler konusunda sıkıntı yaşamaya başladım fakat Fabrikita öncesi ve Fabrikita zamanı olarak ayırabiliyorum anlattıklarımı. Yazıdan önceki tarihe, tarih öncesi dememiz gibi. Eh, Fabrikita’nın açılışı da bizim için bir dönüm noktası. Evimizde DDL pişirdiğimiz zamanlardan, imalathanemizi açmamıza geçiş. Hala ev yapımı, hala Juan’ın elinde kaşık fakat izinler, kağıt işleri, vergi, denetim, internet satışı, üretim izni bıdı bıdılarının hayatımıza girişi.

Uzatmadan konuya geleyim. Zaman, Fabrikita Öncesi (2016 Ocak) . Nar Konak’ta, otelimizde kahvaltılara DDL yaptığımız zamanlar. Kışın logolar üzerinde mini çalışmalar yapmıştık. Bir kıyafete girmişti diyelim. Misafirler ziyaretleri sonrasında evlerine götürmüş, tanıdıklarıyla paylaşmış, bize siparişler gelmeye başlamıştı.

1 ay sonra otelin telefonu çaldı.

-Merhaba, Arjantin Büyükelçiliği’nden arıyorum. Juan Segundo Casalins ile görüşebilir miyim?

– Tabii ki.

diyorum ama neler oluyor acaba. Juan’ı geri mi yollayacaklar, sevmediler mi TR’de filan gibi saçma şeyler düşünüyorum.

Sonra Juan güle oynaya İspanyolca telefonda görüşme yapıyor.

 

Meğersek, Juan Jose Arcuri (O senenin Arjantin Büyükelçisi)’nin önüne, bizim DDL gelivermiş. Yediği DDL’nin ne kadar lezzetli olduğuna inanamayarak, Juan’a:

– Yediğim en enfes DDL’yi Türkiye’de yiyeceğimi hiç tahmin etmezdim. Beni çocukluğuma götürdü ve direk bu işte bir Arjantinli parmağı var dedim ve araştırıp seni bulduk.

 

Arjantin’de reyonlarca DDL bulabilirsiniz. Fakat talep o kadar yüksek ki, ev yapımı üreten de az, evinde yapan da. Şaka gibi ama biz bile Arjantin’e yanımızda götürüyoruz bazen 🙂

 

Sonra zaten muhabbet koyulaştı. Büyükelçiliğe seve seve hediye yolladık. Bir çok etkinliklerine bizden DDL istediler. Ama o günü ve o telefonu açışımı hiç unutamam. Ne güzel bir jestti. Ama daha büyüğünü 2 hafta sonra yaptı.

 

Normal bir Assos günü. biz limandan evimize çıkıyoruz. Komşularımızı selamlarken, bir komşumuz bizi durduruyor.

– Gizem, sizin süt karamelini televizyonda gördük.

– Nasıl? Nasıl?

içinden şaşırmıştır. Nasıl olur ki, biz evde yapıyoruz, başka da bir yerde satmıyoruz etmiyoruz.

– Ben sana atacağım, programın adını aklıma gelince.

 

Buyrun bakın. Biz tabii izledik ve kavanozumuzu görünce kendi kendimizi alkışlayıp, zıpladık yerimizde. Ne büyük sürpriz ve ne büyük tesadüf. Ya görmeseydi biri, ya bize haber vermeseydi. Hiç bilmeyecektik!

640 480 Dulce de Leche

Merhaba

En tatlı yeniliklerden ilk haberdar olmak istiyorsanız haber bültenimize abone olun.

Ne aramak istemiştiniz?
Online alışveriş için aristegelse.com'u ziyaret edebilirsiniz.
Ziyaret Et
Online alışveriş için aristegelse.com'u ziyaret edebilirsiniz.
Ziyaret Et